İzmir’de, Covid-19 salgını sürecinde konutta sıkıldığı için özel ders alarak piyano çalmayı öğrenen ve vakit içinde kendisini geliştiren 15 yaşındaki Efe Öksüz, İtalya’da düzenlenen Dinu Lipatti Gençler Milletlerarası Müzik Yarışması‘nı piyano kategorisinde tepede tamamlamayı başardı.
Öksüz, Ahmed Adnan Saygun Sanat Merkezi’nde gazetecilere yaptığı açıklamada, 8 yaşındayken babasının kendisine aldığı org sayesinde müzikle tanıştığını, yaklaşık 6 ay ders aldıktan sonra orta verdiğini söyledi.
Salgın sürecinde tekrar müziğe başladığını tabir eden Öksüz, “Altıncı sınıfta pandemi periyodunda konuta kapandığımız için çok sıkılmıştım, yatağımın altında org vardı. İnternetten bakarak, yardım alarak çalmaya başladım. Sonra babam yeteneğimi fark ederek bana elektronik piyano aldı” dedi.
Geçen yıl piyano öğretmeni Esra Büyük ile tanıştıktan sonra piyanoya bakış açısının değiştiğini, kendisini süratle geliştirdiğini lisana getiren Öksüz, yaklaşık bir yılda memleketler arası yarışlara katılabilecek düzeye geldiğini anlattı.
İtalya’da düzenlenen ve alanında bilinen tertiplerden olan Dinu Lipatti Gençler Milletlerarası Müzik Yarışı için öğretmeninin seçtiği yapıtlarla çalıştıklarını belirten Öksüz, “Rakiplerim yetenekliydi, hoş çaldılar. Orada piyanoda kendi yaş grubumda birinci olduğum için mutluyum” diye konuştu.
Beethoven, Chopin ve Mozart sevdiğini, bu üç bestekarın yapıtlarını çalıştığını söyleyen Öksüz, “Piyano çalarken huzur, özgürlük hissediyorum. Notalara istediğim üzere bastığım için özgür hissediyorum. Piyano çalmak hakikaten çok hoş ve huzur verici bir şey. Doktor olmak ve piyano çalmak istiyorum. Başarılı olmak, Avrupa’daki müsabakalara katılıp birinci olmak ve yeteneğimi göstermek istiyorum” dedi.
“EFE EKSTREM BİR YETENEK”
Piyano öğretmeni Esra Büyük de Efe’nin müsabakadaki başarısıyla büyük memnunluk yaşadıklarını, annesi ve babasının emeklerinin de karşılık bulduğunu tabir etti.
Efe ile yaklaşık bir yıldır çalıştıklarını belirten Büyük, şunları kaydetti:
“Efe, çok yetenekli öğrencilerimden biri. Ekstrem bir yetenek olduğunu düşünüyorum. Müsabaka için haftada üç defa buluşarak disiplinle çalıştık. Çok ekstrem bir yetenekle çalıştığımı her an Efe bana hissettirdi. Çok kısa vakitte büyük bir repertuvar yapabildik onu söyleyebilirim. 8 yaşında Efe ile tanışsaydık Türkiye’den bir örnek vereceksek bir Fazıl Say ortaya çıkabilirdi ancak hala genç. Geç olmadığını düşünüyorum, çok yetenekli bir öğrenci.”