Doğu Asya’nın en büyük ada ülkesi Japonya’da müşteriler çevrim içi alışverişlerini gerçekleştirdikten sonra siparişlerini drone kargolar ile teslim alıyor.
Japonya’nın yüzde 70’inin dağlık ve adalardan oluşması, birtakım bölgelerde acil muhtaçlık ve siparişlerin teslim ve erişiminde problemlere yol açabiliyor.
Coğrafya pürüzünü aşmak için çeşitli metotlar geliştiren Japonlar, acil muhtaçlıkları kullanıcı dostu teknikle birkaç saat içinde tedarik ediyor.
Dünyada kullanımı yaygınlaşan insansız hava araçları genelde takip tarassut, askeri hedefler, topoğrafya ve jeoloji üzere alanlarda kullanılıyor. Japonlar, bunları günlük muhtaçlık temini için de kullanmaya başladı.
Siparişleri en fazla 10 metrelik sapmayla paraşütle indiren Japonlar, dronları da mancınıkla fırlatıyor.
Nagazaki eyaletine bağlı Goto Adalarında yaşayanlar, ilaç dahil günlük gereksinimlerini çevrim içi sipariş veriyor. Paraşütlü kutuya yüklenen siparişler, drone vasıtasıyla ada sakinlerine ulaştırılıyor.
Havacılık maddelerine riayet eden dronelar, ileri seviye algoritma ve yazılımlar kullanıyor. Dronelar, yüksek güvenlik standartları sayesinde minimum meseleyle işletilebiliyor.
Hizmeti veren, 2021’de kurulan ve “Gökyüzü iyidir” manasına gelen “Sora-iina” firmasına, Toyota Tsusho tarafından finansman sağlanıyor.
Firmanın dron merkezi, takımadaların en büyüğü ve en güneyindeki Fukue Adası’nda heyeti.
Siparişini drone ile teslim alan bir çocuk ORTA ÇAĞ YORDAMI MANCINIKLA YÜKSEK TEKNOLOJİ
Müşteriler, ilaç ve tıbbi eser üzere acil ya da yükte hafif günlük gereksinimlerini internet yoluyla adadan sipariş veriyor. Siparişler, alışveriş yapılan firmaya ulaşıyor. Paraşütlü kargonun hizmet bedeli ise 1000 yen (yaklaşık 7 ABD doları).
Eczane ya da süpermarket üzere alışveriş yapılan firmaya ulaşan sipariş, paketlenerek ön teslimat kamyonetine yükleniyor. Kamyonet, Sora-iina’nın drone merkezine hareket ediyor.
Drone merkezine ulaşan paketli sipariş, kırmızı ve paraşütlü posta kutusuna konuluyor. Posta kutusu drone’a yerleştiriliyor. Depodaki drone raydan indiriliyor ve yanındaki kurulu mancınık gibisi kızağa konuluyor.
Orta Çağ metodu mancınıkla fırlatılan drone, göz açıp kapayıncaya kadar havaya fırlıyor. Havada süzülmeye başlayan drone, gideceği istikameti hesaplayarak adanın o bölgesine hakikat yol almaya başlıyor.
Saatte 100 kilometre seyir suratına ulaşabilen kanatlı drone, teslimat merkezinden azami 80 kilometre çapında menzile sahip. Sökmesi kolay, strafor ve plastikten üretilen dronelar, muhtemel çarpışmada objelere de çok az hasar veriyor.
PARAŞÜTLER AÇILARAK İNİŞ YAPIYOR
Drone daha evvel sistemine girilen teslimat noktasına ulaşınca gövdesindeki kapakları açıp kargoyu yüzlerce metre yükseklikten yere bırakıyor. Kargonun üzerindeki paraşütlerin açılmasıyla sipariş edilen eser özgür düşüşle kolay biçimde iniş yapıyor.
Ürün teslim muvaffakiyet oranının yüzde 97 olduğu paraşüt kargoların inişinde 10 metre sapma olabiliyor. Rüzgarlı havaların dışında önemli sıkıntılar yaşanmıyor.
Paraşütlü kargosunu bırakan drone, havada süzülerek otomatik biçimde merkeze geri dönüş yolunu tespit ediyor.
Merkeze yaklaştığını saptayan drone yavaşlıyor ve kuyruğundaki kanca vasıtasıyla havada kurulu tele takılarak tuzağa çekilen kuş üzere yakalanıyor.
KÖPÜKTEN UÇAK, KAĞITTAN PARAŞÜT
Halen geliştirilen ve strafor materyal yoğunluklu üretilen dronelar, kutuları ve paraşütleri dahil azami 1,8 kilogram taşıyabiliyor. Kargo tartısı da hesaba katılarak paraşüt kağıttan imal ediliyor. Paraşütler, kullanıldıktan sonra geri toplanmıyor, atılıyor.
50 kilometrelik arayı yaklaşık yarım saatte kateden insansız hava araçlarını geliştirme çalışmaları sürüyor, vakit içinde sürat ve yük taşıma kapasitelerinin artması bekleniyor.
TALEP OLMASI HALİNDE TÜM ÜLKEDE HİZMETE HAZIR
Sora-iina Üst Yöneticisi (CEO) Matsuyama Michelle Mika, AA muhabirine, bu hizmeti ada sakinlerinin ilaç ve günlük gereksinimlerini teslim etmek emeliyle başlattıklarını söyledi.
Adada aktif işletmecilerle işbirliğini artırmak istediklerini belirten Mika, “İşin ticari tarafını düşünerek nasıl para kazanılabileceğini de bulmamız gerekiyor.” dedi.
Talep gösterilmesi halinde Japonya’nın ağır nüfuslu bölgelerinde hizmet vermeye hazır olduklarını kaydeden Mika, eyalet valiliği ve merkezi hükümetin projeye sağladığı sübvansiyonun ölçüsüne yönelik yorum yapmaktan çekindi.
Birçok hizmetin kâfi seviyede ulaştırılamadığı kırsal bölge ve uzak adalar, dronela teslimatın tanınan noktalarından.