Dünyanın önde gelen sualtı arkeolojisi uzmanları İstanbul’da bir araya geldi


TINA TÜRKİYE SUALTI ARKEOLOJİSİ VAKFI, 

ULUSLARARASI MUSTAFA V. KOÇ SUALTI ARKEOLOJİ SEMPOZYUMU’NU DÜZENLEDİ

Anadolu kıyılarındaki arkeolojik zenginlikleri korumak ve kamuoyuyla paylaşmak üzere çalışmalarını yürüten TINA Türkiye Sualtı Arkeolojisi Vakfı, vakfın onursal üyesi Mustafa V. Koç’un anısını yaşatmak üzere Uluslararası Mustafa V. Koç Sualtı Arkeoloji Sempozyumu’nu gerçekleştirdi. 

Sualtı arkeolojisi ve deniz kültürü alanında farkındalık yaratmayı, araştırmaları desteklemeyi ve koruma çabalarını teşvik etmeyi amaçlayan TINA Türkiye Sualtı Arkeolojisi Vakfı, çalışmalarına devam ediyor. Vakfın onursal üyesi Mustafa V. Koç’un anısını yaşatmak üzere gerçekleştirilen Uluslararası Mustafa V. Koç Sualtı Arkeoloji Sempozyumu’na ev sahipliği yapan Vakıf, bu alanda dünyanın önde gelen bilim insanlarını İstanbul’da bir araya getirdi.

Koç Üniversitesi Anadolu Medeniyetleri Araştırma Merkezi’nde (ANAMED) düzenlenen sempozyumun açılış konuşmalarını TINA Vakfı Yönetim Kurulu Başkanı Oğuz Aydemir, TINA Vakfı Kurucu Üyesi ve Koç Holding Yönetim Kurulu Üyesi Caroline N. Koç ve TINA Vakfı Sempozyum Bilim Komitesi Başkanı Emekli Amiral Metin Ataç gerçekleştirdi. 

Sözlerine “Sempozyum sayesinde sevgili Mustafa’yı, Mustafa yapan değerleri hatırlarken, sizlerin huzurunda kendisini bir kez daha anıyoruz” diyerek başlayan Caroline N. Koç, “Sevgili Mustafa yelken sporu, dalgıçlık ve sualtı fotoğrafçılığı ile yakından ilgiliydi. Sualtının büyülü dünyası onu hep denize yakın tuttu. TINA Türkiye Sualtı Arkeoloji Vakfı kurucu ve onur üyesiydi. Türkiye’nin bu alandaki konumunun pekiştirilmesine ve sualtındaki kültürel zenginliklerin araştırılmasına yönelik çalışmaların geliştirilmesine çok inanıyordu. Sahip olduğu bu tutkuya beni ve kızlarımızı da dahil etti. Kızlarım ve ben, onun sayesinde dalmayı öğrendik” ifadelerini kullandı.

Caroline N. Koç: “Bilime, özellikle sualtı arkeolojisine destek vermek ve yapılan her çalışmanın ne kadar kıymetli olduğunu görmek, Mustafa ve bizleri daha fazlası için motive etti.”

Sualtı dünyasının yanında arkeolojinin de Mustafa V. Koç için ayrı bir ilgi alanı olduğuna değinen Caroline N. Koç, “Anadolu kıyılarının zengin sualtı kültür mirası ve eşsiz tarihin aydınlatılması için çalışan bilim insanlarının emeği ve çıkan sonuçlar onun ilgisini, tutkusunu artıran bir etken oldu. Dünyanın en eski batığı olarak da bilinen Uluburun batığına kazı ekibiyle birlikte yaptığı dalış onun için çok özel bir anlam ifade etti. Sevgili Mustafa, TINA Vakfı ile sualtı arkeolojisi için yaptığı çalışmaları da çok önemsiyordu. 1999’da benim de kuruluşunda yer almaktan gurur duyduğum vakfı zaman içinde bu alana hizmet veren bir sivil toplum örgütüne dönüştü. Bilime, özellikle sualtı arkeolojisine destek vermek ve yapılan her çalışmanın ne kadar kıymetli olduğunu görmek, Mustafa ve bizleri daha fazlası için motive etti. Onun istek ve tutkusu TINA Vakfı’nın çalışmalarıyla birleşerek bugün salondaki sizlerin de varlığıyla bilimin ve aydınlanmanın ülkemiz için ne kadar önemli olduğunu gösteriyor. Çalışmaların varlığı kadar elbette devamlılığının da geleceğimiz için hepimizin ödev ve sorumluluğu olduğunu düşünüyorum” sözleriyle konuşmasını sonlandırdı.

Oğuz Aydemir: “Attığımız adımlar ve gerçekleştirdiğimiz projeler, Türkiye’nin sualtı arkeolojisindeki zenginliğini ortaya koymasının yanı sıra ülkemizi saygın bir konuma getirmiştir.”

Sualtı arkeolojisi araştırmaları için bir araya geldiklerinde en büyük destekçilerinin Mustafa V. Koç olduğunu belirten TINA Vakfı Yönetim Kurulu Başkanı Oğuz Aydemir, “Önümüzdeki yıl 25. yılını kutlayacak vakfımız, kuruluş ve hizmetlerine ilişkin öngörülen hedefleri ve taahhütleri başarıyla yerine getirdi. Gönüllü ve tamamen hayırseverlik temelinde faaliyet gösteren ekibimizle, hedeflerimize ulaşmanın mutluluğunu yaşıyoruz” dedi. Vakfın hedeflerine ulaşmasında Vehbi Koç Vakfı’nın desteğin öneminin altını çizen Aydemir, “Bu alanda attığımız adımlar ve gerçekleştirdiğimiz projeler, Türkiye’nin sualtı arkeolojisindeki zenginliğini ortaya koymasının yanı sıra ülkemizi saygın bir konuma getirmiştir. Mustafa hayatı dolu dolu yaşayan, saygın, alçakgönüllü ve hayat dolu bir insandı. Bugünkü sempozyum gibi onun anısını sonsuza dek yaşatacak faaliyet ve girişimlerde bulunmak için çalışmalarımıza devam edeceğiz” ifadelerini kullandı.

Metin Ataç: “TINA Vakfı farklı kuruluşlarla iş birliğine giderek önemli bir misyon üstleniyor.”

Sempozyumun düzenlenmesinde Oğuz Aydemir ve Caroline N. Koç’a teşekkürlerini sunan TINA Vakfı Sempozyum Bilim Komitesi Başkanı Emekli Amiral Metin Ataç ise “Sualtı arkeolojisi tüm dünyada olduğu gibi Türkiye’de de büyük emek, bilgi birikimi ve finansal kaynak gerektiriyor. Bu kapsamda TINA Vakfı farklı kuruluşlarla iş birliğine giderek önemli bir misyon üstleniyor. Öğrencilerin ilgisini sualtı arkeolojisine çekmek ve bu alanda çalışmalar yapmalarını sağlamak için çalışmalarımıza kararlılıkla devam edeceğiz” dedi.

TINA Sualtı Arkeolojisi Vakfı Yönetim Kurulu Başkanı Oğuz Aydemir’in başkanlığını yürüttüğü sempozyumun Organizasyon ve Bilim Komitesi üyeleri arasında Caroline N. Koç, Metin Ataç, Kenan Yılmaz, Jeff Hakko, Prof. Cemal Pulak, Prof. Ufuk Kocabaş ve Doç. Dr. Chris Roosevelt yer alıyor. 

Kaynak: (BYZHA) Beyaz Haber Ajansı

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir