Yaz sıcaklarıyla birlikte böcek sokmaları ile şikayetler de artıyor. Böcek sokmasına karşı semptomlar böcek cinslerine nazaran değişiklik göstermekle birlikte, çoklukla birinci görülenler kaşıntı, acı, ağrı, kızarıklık ve şişme oluyor.
SAYISIZ DEFA ISIRILDI
İngiltere’nin başşehri Londra’nın kuzeyinde yaşayan 52 yaşındaki Anne isimli bir bayan, yetişkin hayatı boyunca böcek ısırıklarına karşı çok bir tepki gösterdi. Ayakları ve elleri olağan boyutlarının neredeyse iki katına kadar şişti ve ısırıkları sıklıkla enfekte oldu. Şişlikleri antihistaminik tabletlerle ve antibiyotiklerle tedavi gerektirdi.
25 yıl evvel İsrail’e yaptığı bir seyahatte, 15 sefer ısırılması sonucunda enfeksiyon kaptıktan sonra bir gece hastanede yatmak zorunda kalmış ve damardan antihistaminik kullanması gerekmişti.
Başka bir seferinde göz kapağından ısırıldı, gözü ağrıdı ve o kadar şişti ki dört gün boyunca açamadı. Londra 2012 Olimpiyatları’nda istekli olmayı kaçırdı zira ayağındaki bir ısırık nedeniyle ayakkabısını giyemedi, şişlik ve ağrı yüzünden ayakta durmakta bile zorlandı.
Sağlık koçu olan Anne, “Her yaz en az bir sefer enfekte bir ısırığa maruz kalıyorum, çoğunlukla ayağımda, bileğimde, elimde yahut kollarımda oluyor, zira bunlar muhtemelen en çok maruz kalan yerler,” diyor.
BAĞIŞIKLIK, KOKU, KAN GRUBU…
Uzmanlar Anne üzere birtakım insanların ısırıklara neden bu biçimde reaksiyon verdiğini araştırıyor. Londra Hijyen ve Tropikal Tıp Okulu’nda tıbbi entomoloji profesörü olan James Logan, bunun sorumlusunun kişinin bağışıklık sistemi ve ne sıklıkla ısırıldığı olduğunu açıklıyor.
Profesör Logan, “Çok fazla ısırılmadığınızda daha fazla reaksiyon verme eğiliminde oluyorsunuz. Vakitle bedeniniz bağışıklık kazanabilir ve çok fazla reaksiyon vermeyebilir.”
“Bazılarımız başkalarından daha fazla ısırılıyor, bunun sebebinin kokumuz olabilir. Çok fazla ısırılmayan şahıslar beden kokularında kendi doğal savunma sistemleri üzere davranan doğal kovucular üretiyorlar.”
Bu kimyasalların genetik ve çevresel faktörlerin yanı sıra cildimizde zararsızca yaşayan bakteri çeşitlerinden kaynaklandığı düşünülüyor.
Profesör Logan, “Bu kimyasalların bir kısmı ter yoluyla salgılanıyor ve ciltteki bakteriler tarafından yenebiliyor, bu da daha fazla kimyasal üretilmesine yol açıyor. Bu da teoride ısırılma mümkünlüğünü daha da azaltıyor” diye açıklıyor.
Vücut büyüklüğünüz de ısırılma olasılığınızda bir etken olabilir. Profesör Logan’ın yönettiği ve 2010 yılında BMC Public Health mecmuasında yayınlanan bir çalışma, sivrisineklerin uzun uzunluklu erkekleri ve beden kitle indeksi (VKİ) daha büyük olan bayanları ısırma mümkünlüğünün daha yüksek olduğunu buldu.
Araştırmalar ayrıyeten kan kümesi 0 olan bireylerin sivrisinekler için en cazip şahıslar olduğunu öne sürüyor. 2019’da American Journal of Entomology’de yayınlanan bir araştırmada sivrisineklere A, B, AB ve 0 kan kümelerinden beslenme seçeneği verildi ve onlar da 0 kan kümesini daha çok seçtiler.