Ankara Cumhuriyet Başsavcılığı tarafından yürütülen soruşturma kapsamında 3 başka cürüm örgütüne yönelik 29 vilayette düzenlenen ‘Demir Yumruk’ operasyonunu kapsamında gözaltına alınan şüphelilerden ortalarında Erol Eşrefoğlu (Evcil), Hüseyin Eryılmaz ve Melih Karabacak’ın da bulunduğu 29 kişi tutuklandı.
Şüphelilerden kimileri itiraz üzerine daha sonra özgür bırakıldı. Savcılık, 3 farklı kümeye ayırdığı soruşturmada evvel ortalarında Erol Eşrefoğlu’nun (Evcil) da bulunduğu 17 kişi hakkında, daha sonra da ortalarında Hüseyin Eryılmaz’ın da bulunduğu 46 kişi hakkında dava açtı.
KARABACAK KÜMESİNE YÖNELİK YÜRÜTÜLEN SORUŞTURMA DA TAMAMLANDI
Soruşturma kapsamında 136 kişinin bulunduğu Melih Karabacak kümesine yönelik çalışma tamamlanarak dava açıldı. İddianamede, cürüm örgütünün Melih Karabacak tarafından kurulduğu; Fatih Öztürk, Eşref Şahin, Zübeyr Yiğit ile Murat Yeşilaşın yönetici pozisyonunda oldukları, örgüt üyesi olduğu tespiti yapılan 111 kişinin yöneticilerin talimatları doğrultusunda hareket ettikleri belirtildi.
Diğer şüphelilerin örgüte yardım eden kişi durumunda oldukları aktarılan iddianamede, “Örgüt, Melih Karabacak’ın koordinesinde mali tablolarında açığı bulunan firmalara ulaşarak mal, hizmet satışı ve ticari faaliyet olmaksızın komite karşılığında geçersiz fatura düzenleme, ‘kapama’ ve ‘giydirme’ süreci yaptırmak için talepte bulundukları, bu doğrultuda örgüt başkan yardımcısı Fatih Öztürk’e bağlı olarak kurulan ve art planda yönetilen paravan şirketlerin yaklaşık 2 yıl içerisinde faaliyetlerinin fesih, terk ve kapatma süreçlerinin yapılarak pasif hale getirildiği, daha sonrasında öbür şahıslar ismine paravan şirketlerin kurularak örgütün emeline yönelik faaliyetlerinin devam ettirildiği tespit edilmiştir” denildi.
İddianamede, Melih Karabacak’ın çok ön plana çıkmadan tüm yöntemsiz süreçleri yardımcısı Fatih Öztürk üzerinden yürüttüğü, örgüt yöneticisi Murat Yeşilbaş’ın çeklerin ciro silsile süreçlerinin yapılmasını, çeklerin karşılığı olan paraları bankalardan çekilmesi için örgüt üyesi olan kuryelere gerekli talimatların verdiği belirtildi.
SAHTE FATURA SATAN ŞİRKETLER KDV İADESİNDE HAKSIZ YARAR ELDE ETTİ
İddianamede, örgütün demir çelik dalında gerçekte ticari bir alım olmamasına karşın gerçek bir ticaret varmış üzere tanzim edilen geçersiz faturalar düzenlendiği; düzmece faturaların kurul karşılığında satıldığı, hileli hareketin ortaya çıkmaması maksadıyla gerçek bir ticari münasebetin var olduğu izlenimi verilebilmesi için çek keşide edildiği aktarıldı.
Çekin, kabahat örgütü yöneticilerinin buyruk ve talimatları doğrultusunda keşideciden teslim alındığı ve örgüt üyesi kuryeler tarafından art yüzlerinin muhakkak bir sistematik izlenerek ciro edildiği; son cironun da kuryeler tarafından yapıldığı ve bankalardan tahsil edildiği belirtildi.
Bu yolla, sahte fatura satan şirketin KDV iadesinden kaynaklı haksız menfaat temin ettiği; gerçek bir ticaret olmaksızın gerçekleştirilen hileli hareketler sonucunda KDV iadesi yapan kamunun faal kısmının eksildiği aktarılan iddianamede, örgütü bu formda kamu kurum ve kuruluşlarının ziyanına olarak dolandırıcılık hatasını işlediği aktarıldı.
KAMU, ZİYANA UĞRATILDI
İddianamede, ismi geçen firmaların kuşkulu bireylerce tertip kapsamında demir çelik bölümünde paravan olarak ve gerçekte uydurma fatura düzenlemek emeliyle kurulan şirketler olduğu aktarıldı.
Bu sayede, ortalarında ticaret varmış üzere alışveriş yapan firmaların ortalarındaki kelamda cari hesapları kapatmak emeliyle düzmece fatura satan firmadan çek aldıkları, bu çeklerin de örgüt üyesi kuryeler tarafından tertibi yönetenlerden aldıkları silsile bilgileri ile cirolandıkları aktarıldı.
Çeklerin bankalardan nakit olarak tahsil edilerek, çekin sahibi olan şirkete paranın verildiği, bu teknikle örgütün yüklü ölçüde haksız çıkar elde ederek, kamuyu ziyana uğrattıkları bildirildi.
ÖRGÜT YÖNETİCİLERİ HAKKINDA 43 YILA KADAR MAHPUS İSTENDİ
İddianamede, örgüt yöneticileri Melih Karabacak, Fatih Öztürk, Eşref Şahin, Zübeyr Yiğit ve Murat Yeşilaş’ın, ‘suç örgütü kurmak’ ve ‘suç örgütü kapsamında zincirleme biçimde kamu kurumlarına yönelik dolandırıcılık’ suçlarından 14 yıldan 43 yıla kadar, 62 kişi hakkında ‘suç örgütüne üye olmak’ ve ‘kamu kurumlarına yönelik dolandırıcılık’ cürümlerinden 12 yıldan 39 yıla kadar; 20 kişi hakkında ‘dolandırıcılık’ hatasından 10 yıldan 35 yıla kadar; 49 kişi hakkında ise ‘suç örgütüne üye olmak’ hatasından 2 yıldan 4 yıla kadar mahpus cezası istendi. İddianame Ankara 35’nci Ağır Ceza Mahkemesi tarafından kabul edilerek 136 kişi hakkında dava açıldı. (DHA)