Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakan Yardımcısı Şeref Kalaycı, Türkiye Madenciler Derneği (TMD) tarafından düzenlenen “İkinci Maden Kurtarma Yarışması” kapsamında konuştu.
Şeref Kalaycı, madencilikle ilgili geniş bilgiler aktardığı toplantıda, Türkiye’de altın üretiminin 2021’de 39 ton olduğunu belirterek, “Bu yılki hedefimiz salgın koşullarına rağmen 40’lı rakamları geçmek.” dedi.
“Altın, Türkiye’de üretimi yeni olan bir maden”
Kalaycı, şunları kaydetti: “Türkiye’nin en büyük problemi, ekonomik anlamda ‘cari açık’ diye açıklanır. Türkiye’de 2000’de altın üretimi yok. 2001’de 1,4 ton. Altın, Türkiye’de üretimi yeni olan bir maden. Altın üretimi 2020’de 42 ton, 2021’de 39 ton oldu. Bu yılki hedefimiz salgın koşullarına rağmen 40’lı rakamları geçmek.” değerlendirmesinde bulundu.
“Bor karbürün tonu 40 bin dolar değerinde”
Kalaycı, Türkiye’nin potansiyelinin madencilikten kaynaklı cari açığı kapatacak büyüklükte olduğunu vurgulayarak, ocakta açılacak bor karbür fabrikası hakkında bilgi verdi.
Çin ve Hindistan’da işçilik maliyetlerinin Türkiye’den çok daha düşük olduğunu anlatan Kalaycı, “Türkiye’den çıkarılan doğaltaş dediğimiz mermer, blok şekilde ihraç edilebiliyor. Bunları işlemeye kalktığınızda oradaki rekabet gücünüzü kaybediyorsunuz. Bu doğal taşlar için geçerli. Diğer madenleri, en azından ara ürünlere dönüştürerek işleyip ekonomiye kazandırıp ihraç ediyoruz. Bordaki mesele ise biraz daha farklı. Bor, Türkiye’de uzun yıllar cevher olarak yani çıkarıldığı gibi ihraç edilmiş. Sonra borik asite dönüştürülerek ihraç edilmiş.
Boru, borik asite, daha sonra da karbüre dönüştüren fabrika açılıyor
Borik asitin tonu 800 dolar civarında. Boru, borik asite, daha sonra da karbüre dönüştürüyoruz. Bununla ilgili fabrikamız ocak ayında açılıyor. Bor karbür fabrikası. Bor karbürün tonu 40 bin dolar. Sorumuzun cevabı da bu. Cevher olarak 200 dolar.” ifadelerini kullandı.
“Zeytin Yasası’nda düzenlemeye ihtiyaç var”
Kalaycı, zeytinlik alanlarında maden aranmasına ilişkin, şu değerlendirmelerde bulundu: “Türkiye’de 1939 yılında çıkmış ‘Zeytin Yasası’ var. Buna göre zeytinlik alanlarda madencilik faaliyeti yapamıyorsunuz. Bırakın madencilik faaliyetini, herhangi bir sınai faaliyet de yapamıyorsunuz. Zeytinin olduğu alana 3 kilometreden fazla yaklaşamıyorsunuz. Sadece zeytin ve zeytincilik ile ilgili işler yapabilirsiniz. Zeytinliklerle ilgili çok önemli düzenlemeye ihtiyacımız var, çünkü bu yasa da bazı şeyleri engeller noktaya geldi. Bununla ilgili herkesin kabul edeceği bir düzenleme yapılması lazım. Mevcut maden yasası çok cezalarla dolu bir yasa. Onu daha makul bir noktaya getirdik taslağımızda. Daha caydırıcı ancak daha kabul edilebilir bir noktaya getirdi. Mevcut durumda cezaların altından kalkmak zor.”